Tutku - Lauren Kate
Zamanın başlangıcından beri süren bir aşkın gerçekliğini öğrenmek için ne kadar geriye gitmek gerekir ?
Beni yakalayamazsan, cesaretini kaybetme
Beni bulamazsan, aramaya devam et
Bir yerlerde durmuş seni bekliyorum.
-WALT WHITMAN, Kendi Şarkım
Tutku bitti! Seri ilerledikçe bazı
kitaplar bozulur, insanı sıkar ya bu kitapta öyle bir şey yok arkadaş. Çok
heyecanlı, beklenmedik ve aşk dolu.
Ebeveynlerinin bahçesini altüst edip tozla
kaplı bir savaş alanına çevirmelerinin ardından Lucinda gerçeğin peşine düşmeye
karar verdi ve bir duyurucunun içine girdi. Artık kimse onu kararından geri
döndüremez, buna kendisi de dahil çünkü nasıl yapacağını bilmiyor.
Luce'un tek istediği geçmişini öğrenmek,
başkalarından duymak yerine bizzat hissetmek istiyor. Haksız da sayılmaz. Benim
de başıma böyle bir şey gelse (nerede o günlerrr!) ben de her şeyi öğrenmek
isterdim. Siz istemez miydiniz?
Bunun yanında Daniel'den şüphe edenler,
nasıl olur da Luce yokken başkalarıyla takılır, ona hiçbir şey anlatmaz
diyenler kararlarından anında vazgeçecek. Daniel'in sonsuz sevgisi, aşkını
kaybettiği her an öyle bir anlatılmış ki Luce'u felaket kıskanmış ve Daniel'a
da çok üzülmüş durumdayım. Kısaca söylemek gerekirse herkese bir Daniel lazım.
Dünya o zaman çok daha güzel bir yer olurdu.
Seriyi sevmemin en iyi nedenlerinden biri
Luce'un ezik bir tip olmaması. Demek istediğim hiçbir şeyden hemen vazgeçmeyip,
kendine acımayan ve kararlarının arkasında duran bir kız. Öyle her şeye ağlayıp
da depresyona girmiyor. Kitaplarda böyle kızlara daha çok yer
verilmeli.
Bizde neden karton kapak yoktur ki?
Ciltli kitaplara hastayım. Hem kolay
yıpranmıyor hem de daha hoş görünüyor.
|
- Spoiler -
Spoilerlı bir bölüm koymasam olmazdı. Aşağıda Luce ve Daniel'ın kitapta hangi tarihlere gittiği ve Luce'un sahip
olduğu diğer isimler yazmakta. Üşenmedim yazdım her birini. Bir de Daniel ile
ilgili bir spoilerım mevcut: Daniel aslında önceden nişanlanmışş!!!! Tabii 5000
yıl öncesinden bahsediyorum, kendi rızasıyla olmayan bir nişan. Firavun isterse
yapacak başka çare yok... Bir de Cam konusu var. Cam'in neden kötü tarafa
geçtiği anlatılıyor : Cam aşık olamayacağı - sonuçta kimi sevse ölecek ve kendi
durumunu da açıklayamıyor zaten - kötü tarafı seçmiş bir nevi. Hem de bu kararı
Daniel ile kavgasından ve Lilith'ten ayrılmasından sonra veriyor.
Bir ara Luce ölen Çin kralının fark
edilmemesi için onun zırhını giyiyor ve savaşa önderlik etmek üzere - sadece
arabada oturacak - yola çıkıyor. Neden bilmiyorum ama bu sahneyi Mulan'ın
çarpık bir versiyonuna benzettim.
Bunlar gittikleri yerler, bir
spoiler daha patlatayım bazı bölümler Daniel'ın ağzından. Yeyyyyyy!!!
Milona, İtalya - 28 Mayıs 1918
Helston, İngiltere - 18 Haziran 1854
Tahiti, Fransız Polinezyası - 11 Aralık
1775
Prusya - 7 Ocak 1758
Lhasa, Tibet - 30 Nisan 1740
Versay, Fransa - 14 Şubat 1723
Paris, Fransa - 1 Aralık 1723
Londra, İngiltere - 29 Haziran 1613
Merkez, Grönland - Kış, 1100
Chichen Itza', Mazoamerika - 5 Wayeb'
(Yaklaşık Olarak Milattan Sonra 20 Aralık, 555)
Kudüs, İsrail - 27 Nisan 2760 (Yaklaşık
Olarak M.Ö. 1 Nisan 1000)
Yin, Çin - Oing Ming (Yaklaşık Olarak M.Ö.
Nisan, 1046)
Memphis, Mısır Peret - "Ekim
Zamanı" (Sonbahar Yaklaşık Olarak M.Ö. 3100)
Cennetin Kapısı Sonbahar
Savannah, Georgia - 27 Nisan 2009
Burada da Luce'un zaman içinde değişen
isimleri var. Modern zamandan geçmişe doğru.
Lucinda
Lucy
Lucia
Luschka
Prenses Lys
Ix Cuat
Lu Xin
Layla
- Spoiler Bittı -
ALINTILAR
"Burada," dediğini duydu.
Rusça.
"Büyükanne," Kristina
büyükannesinin kolundan tuttu. Neredeyse ağlamak üzereydi. "Naziler...
Buradalar, değil mi?"
"Biz her
zaman birbirimizi bulacağız," diye karşılık verdi Daniel onu havaya
kaldırıp bağrına bastı. "Her zaman."
Sadece
tiksindiğini hissediyordu.
"Hepiniz her defasında seyrediyor
musunuz?
"Ah, ölmüş
olmalıyım," dedi kocaman açtığı gözleriyle ona bakarken. "Sen bir
meleksin. Öldüm ve Cennet'e geldim, öyle değil mi?"
"Sanırım
ziyaretimi uzatıp seni bıktırdım. Vaktini almak istemem."
"Öp
beni." Sesi boğuktu.
"Altında
ne var? Bunlar converse mi?
Şaka yapıyor olmalısın."
"Neden onu
seviyorsun?" Tüm bu kelimeler Luce'un ağzından aniden çıktı. "Ona
aşık olmana sebep olan şey ne, Daniel?"
"Seni yok etmenin bir yolu var
mı?"
"Seni bu Duyurucuya çantaya tıkılan
bir kedi gibi zorla sokmam mı gerekiyor? Hadi gidelim."
"Hayır.
Lütfen. Ah Tanrım, yapma!
Atlamana dayanamam."
..."Ah her neyse?" Cam lokmasını
çiğnemeye devam ederken omuzlarını silkti. "Durma atla. Luce'a iletmemi
istediğin her hangi bir mesajın var mı?"
"Çok... Fazla sevgi var," dedi Luce
ve o anda göğsünde bir alev parladı.
"İnsan
kurban etme töreni," dedi Luce yavaşça.
"Hala buradasın..." Ağlıyordu.
"Beni görebiliyor musun? Gerçek beni?" (Daniel)
"Seni görebiliyorum."
"Ama her defasında ölüyorum."
"Henüz
veda etmeye hazır değilim," diyerek tüyler ürpertici bir sesle fısıldadı.
"Anlarsın ya, seni çok sevdim. Hayır, bekle, sebebi bu değil.
Sana... Hep çok düşkün oldum."
0 yorum