6. Gezgin Kitap Kardeşliği ile Blog Turu 5.Gün - Gece Geçen Gemiler Kitap Yorumu
Aşk huysuz bir adamın kalbini değiştirebilir mi?
Kasvetler içinde bulunan zorlu bir aşk. Karlar arasında çıkan bir çiçek gibi
hasta insanların toplandığı bir yerde, ölümün kol gezdiği bir yerde…
Bir yanda ödünç vermeyen, yaşamaya sadece söz
verdiği için devam eden Huysuz Adam; diğer yanda gülümsemeyi 26 yılda anca
öğrenen, eğlenmeyi değil çalışmayı seven küçük Berdardine…
Birbirine hiç benzemeyen iki kişinin aşkı bulmasını
anlatan bu kitap yeri geldi mi kalbinizi ısıtacak, yeri geldi mi gözyaşlarınıza
hakim olamamanızı sağlayacak.
- SPOILER -
Roman ilaçlar yerine hastalıkların doğal ortamla
geçebileceğini düşünen zamanlarda, karlar içinde olan dağlık bir alanda yani
doğayla iç içe olunan bir yerde geçiyor. Yani bütünüyle hasta bir grubu aynı
yere tıkmışlar gibi, kasvetli bir hava var.Fleet Sokağının Şeytan Berberi’ni
izlediniz mi ortam nasılda siyah beyaz aynen onun gibi.
Bunun yanında bu kasvetin içinde birbirlerini bulmuş
iki insan var... Biri huysuz mu huysuz hayattan tüm ümidini kesmiş ve sadece
söz verdiği için yaşayan bir adam, diğeri kendini sadece çalışmaya vermiş ama
bir o kadar da sevecen bir kadın... Birbirine zıt iki kutup hayatta aşkı
keşfedecekler ve ne yazık ki hüsnü de...
Huysuz Adam yani Robert Allitsen oradaki herkes gibi
hasta olan biri. Ama kimseye bundan bahsetmiyor. O sadece annesi üzülmesin diye
yaşamaya devam eden bir adam. Bir gün yanına bir kadın oturuyor ve nedense Huysuz
Adam onunla konuşmaya başlıyor. Ne kadar atışsalar da hep yan yana olmaya
başlıyorlar.
Bir süre sonra Huysuz Adam bu durumun ne olduğunu
anlıyor. Aşk... İlk başta Bernardine'e bir mektup yazsa da -duygulandığım yerlerden biri- yırtıp atıyor.
En sonunda dayanamayıp kızın yanına gidiyor. Ona sevdiğini söyleyecek ama şimdi
değil. Bir sonraki gün onunla konuşmak için söz alıyor ve çıkıyor. Sonra ne
olduğunu söylemeyeceğim ama tahmin edenler olmuştur. Kitabın sonunu söylemek hiç
hoşuma gitmiyor çünkü bazen dayanamayıp spoilerlı kısımları okuyorum ve pişman
oluyorum...
- SPOILER -
Kitapta o güzel alıntılar var ki… Zaten Hilal en güzel olanları topladı ve size
sundu. O yüzden direk teşekkür kısmına geçiyorum.
Benim kupa hastası olduğumu öğrenen Altın Bilek
Yayınları bize bir sürpriz yapmış ve kitap kapağının basılı olduğunu bir kupa
yollamış. Öğrenme kısmı şaka ama bu kupa hastası olduğum gerçeğini
değiştirmiyor. Ne kadar sevindim anlatamam. Hemen vitrine koydum. Kullanamam
çünkü. Çok düşünceliler, teşekkür ediyorum.
Bunun yanında kapak hakkında da ufak bir şey yazayım
hemen. Kapak çok hoşuma gitti ne kadar ismiyle pek uyuşmasa da bir çekiciliği
var. Yayınevlerinin orijinal kapak iyiyse öyle bırakması kötüyse de
kendilerinin çok daha güzel bir kapakla kitabı sunmaları en sevdiğim
özelliklerinden biri. Yalnız kitap bazı yerlerinde felsefeye giriyor haberiniz
olsun. Yine de kitabı önerilerim arasına alıyorum.
0 yorum