13. GKK Blog Tur || Endgame - James Frey || Kitap Yorumu
12
kişi. Bedenen genç ama kadim bir geçmişten gelen 12 kişi. Biri öldüğünde onunla
beraber ölecek milyonlar. Peki bunun okuyan kişi kim? O milyonlardan biri.
Seyirci.
İyi
ve kötüyüz.
Senin
gibi.
Herkes
gibi.
Bu
12 çocuğun amacı Son Kurtuluş Bulmacası’nı çözmek. Onlar ölümlü, onlar insan ve
bu bulmacayı çözemezlerse hepsi ölecek.
Biz
oyuncularız. Senin oyuncuların. Senin için oynuyoruz.
Gel,
sen de bizimle oyna.
Dünyanın
bütün insanları.
Endgame
başladı.
Konu: On iki bin yıl önce geldiler.
İnsanlığı yaratıp kurallar koydular. Altına ihtiyaçları vardı ve onlar için ilk
medeniyetleri inşa ettiler. İstedikleri şeyi aldıklarında gittiler. Fakat
gitmeden önce bir gün tekrar geri geleceklerini, o gün bir oyun oynayacağını
söylediler. Bu oyun geleceğimizi belirleyecekti. Bu Endgame.
On binlerce yıl soylar gizli kaldı.
İnsanlığın ilk on iki soyu. Her soyun hazırlanması gereken bir oyuncusu var.
Kuşaktan kuşağa eğitildiler. Silah, diller, tarih, taktik, kılık değiştirme,
suikast üzerine uzmanlaştılar. Oyuncular birlikteyken her şeydi: güçlü, nazik,
acımasız, sadık, zeki, aptal, çirkin, arzulu, adi, dönek, güzel, hesapçı,
tembel, hayat dolu, zayıf. İyi ve kötüler, Hepimiz gibi. Bu Endgame.
Oyun başladığında oyuncular üç anahtarı
bulmalı. Bu anahtarlar dünyanın bir yerinde saklı. Anahtarı ilk bulan oyunu
kazanır. Endgame: Çağrı birinci anahtar ile ilgili. Çağrı aynı zamanda bir
bulmaca. Bulmacayı ilk çözen altınla ödüllendirilecek.
OYNA. HAYATTA KAL.
ÇÖZ. TÜM DÜNYA.
ENDGAME BAŞLADI.
Kenarda bekler bekler sonra elinize alınca da
kitabı bitirmeden bırakamazsınız ya... İşte Endgame tam olarak öyle. Niye daha
önce başlamadım diye kendimi yedim. Azıcık Açlık Oyunları'nı andırsa da ondan
oldukça farklı. Bir de sürekli Türkiye lafı geçiyor. Her kitapta ülkemiz
hakkında bir şeyler söylenince sevinenlerdenim bende evet itiraf ediyorum.
Dünya’ya
12 Oyuncu için oyunun başladığını haber
vermek üzere 12 meteor düşüyor ve Endgame asırlar sonra resmi olarak
başlıyor. Daha önce de söylediğim gibi bu 12 kişinin görevi bulmacayı çözmek,
kazanmak ve soyunun hayatta kalmasını sağlamak. Kitap ilk bölümlerde
karakterler hakkında daha detaylı bilgi ve Endgame’in nasıl başladığına dair
bizi aydınlatıyor. İlk baştan itibaren aksiyonu bol ve heyecanlı bir kitap
olduğunu anlıyorsunuz. Bu kitaba sadece puzzle gözüyle bakmak konuya hakaret
olur. Gerçekten de çok heyecanlı,
merak uyandırıcı bir konusu var. Bazı yerlerde de acaba bu bir şifremi diyerek
40 dakikanızı bulmacayı çözmeye harcayabiliyorsunuz.
12 kişi bulunuyor demiştim. Hepsi de
anakarakter. Her bölümü farklı birinden dinliyoruz ama başka kitapların aksine
hiç kafanızı karıştırmıyor. Herkesin konuşmaları, davranışları çok farklı.
Kitaba akışkanlık katıyor bu durum, sıkmıyor hiç.
Aşk, sevgi, dostluk, ihanet, acı her şey mevcut
kitapta. Hani elinize aldığınızda sadece çözmelik bir kitap olmadığını
anlıyorsunuz. Üstelik kitabı öyle bir yerde bitirdiler ki 2016 bir an önce
gelsin diyorum. Kesinlikle çarpıcı bir sondu.
Kitabı genel olarak değerlendirecek olursam kapağının oldukça hoş olduğunu söyleyebilirim. Sarı rengi genelde bana hastalığı çağrıştırır, ağzımda acı bir şurup tadı bırakır ama bu sefer öyle bir etkisi olmadı. Oldukça güzel ve sade. Endgame'in Sonoyun olarak çevrilmemesi de çok işime geldi açıkçası. İyi düşünülmüş bir ayrıntı. Yurtdışında çıkan ciltli kitapları ne kadar kıskansam da bizimki de oldukça güzel olmuş.
Yazılar ne çok ufak ne de çok büyük karakterde. Bu da bir artı. Bazen o kadar küçük oluyor ki gözlerim acıyor yada tam tersi çok büyük yaptıkları için gereksiz bir kalınlık oluyor kitapta.
Endgame hakkında değerlendirmem işte böyle. Yazıyı (gereksiz) uzatsam da azcık bir yazı yazmanın bu kitaba uymayacağını düşündüm. Kesinlikle okumanızı tavsiye ederim. Abartıldığı kadar var. Okuyun!
Kitabı genel olarak değerlendirecek olursam kapağının oldukça hoş olduğunu söyleyebilirim. Sarı rengi genelde bana hastalığı çağrıştırır, ağzımda acı bir şurup tadı bırakır ama bu sefer öyle bir etkisi olmadı. Oldukça güzel ve sade. Endgame'in Sonoyun olarak çevrilmemesi de çok işime geldi açıkçası. İyi düşünülmüş bir ayrıntı. Yurtdışında çıkan ciltli kitapları ne kadar kıskansam da bizimki de oldukça güzel olmuş.
Yazılar ne çok ufak ne de çok büyük karakterde. Bu da bir artı. Bazen o kadar küçük oluyor ki gözlerim acıyor yada tam tersi çok büyük yaptıkları için gereksiz bir kalınlık oluyor kitapta.
Endgame hakkında değerlendirmem işte böyle. Yazıyı (gereksiz) uzatsam da azcık bir yazı yazmanın bu kitaba uymayacağını düşündüm. Kesinlikle okumanızı tavsiye ederim. Abartıldığı kadar var. Okuyun!
“Ne yapıyorsun?” diye hıçkırdı adam.
“Oynuyorum,”dedi Baitsakhan
“Ne? Neden?” diye sordu Levyeli.
Baitsakhan, bıçağı adamın boğazına dayayıp
boynunu yavaşça kesti.
“Bunun adı Endgame,” dedi Baitsakhan. “Nedeni
yok.”
0 yorum