Kısa Bir Yazı
Bildiğin kış gelmiş! Dondum. İzmir’e dönmeden önce
bari bir kar göreydim diye düşünmüştüm gerçek oldu. Pek memnum kaldığımı
söyleyemem – içerde olunca gayet güzel – dışarıda beş dakika kaldıktan sonra
parmaklarımı hissetmemeye başladım.
Neler yaptığıma dair kısacık bir yazı yazayım dedim.
Öncelikle çok yakında Locke Lamora’nın Yalanları kitabının yorumu yazacağım.
Kitabın yarısındayım ve hemen bitmesin diye yavaş yavaş okuyorum. Gerçekten çok
iyi kurgulanmış. Hadi be onlar mıymış dediğim birkaç sahne oldu. Yazılar biraz
ufak olduğu ve kitap kolumu ağrıttığı için de birazcık yavaş okuyor olabilirim
tabii. Ama kesinlikle aklımda kalacak bir kitap. Locke’a karşı da bir hayranlık
beslemeye başladım ister istemez.
Daha sonra da Beyaz Yakalı Serseriler kitabının
yorumu yer alacak. Tur kitabımızdı zaten. Ben sinüzit ağrılarıyla baş ederken
yorumu yazamadım. O yüzden geciktirmeden yazmaya çalışacağım. Beyaz Yakalı
Serseriler’in öncelikle kapağı çok hoşuma gitti. Bir de çevirmenin ismi kapakta yer alıyordu.
Sanırım ilk defa bir yayınevi kitabın kapağında çevirmenin ismini yazıyor ya da
benim dikkatimi çekmemiş daha önce. Yazıları büyük ve akıcı bir konusu var.
Anita’ya da benziyor (zaten kalbimi çalan kısmı buydu).
Pek film izleyemedim – bir sürü adi korku filmi hariç
- ama bir sürü izlenecek film çıkarttım. Büyük olay yaratan ama izleyenler
tarafından fiyasko diye tanımlanan The Interview – Görüşme izlenecek listesinde en başta yer alıyor.
Lucy, Maymunlar Cehennemi, I Origins, Galaksinin Koruyucuları diye devam ediyor
liste.
Bir de Modern Family adlı diziye başladım ve
bayıldım. Kesinlikle izleyin. 20 dakikalık bölümlerden oluşuyor ve akraba olan
üç aileyi (baba – oğul – kız) konu alıyor. Varlıklı ve kendinden genç İspanyol
bir bayanla evli baba, gay oğlu ile partneri ve üç çocuğu ve çocuk ruhlu eşiyle
kızı konu alıyor. Bölümler arasında yer alan ufak röportaj olayı da diziye
ilginçlik katıyor. Dizi çok eğlenceli
ama bazı yerlerde öyle bir konuya giriyorlar ki kendimi ağlarken buluyorum.
Bakalım başka neler oldu. Kitap aldım! Almazsam
olmazdı. Bir sürü de kitap geldi okunmayı bekliyorlar. Telefonum bozulduğu için
resmini çekemedim… Bilgisayara sardım bu sefer. Onda da ekran kartında sorun
çıktı Skyrim bir köşede duruyor ama ben açıp oynayamıyorum. Bu yüzden de başka
şeylere sardım ve klasörlerimi değiştirdim. Oldukça çekici oldu bence :D
Neyse bu kadar yazı yeter yine baş ağrısı çekmeye
gidiyorum ben!
2 yorum
Biciğim kış geldi de geçiyor bile *-*
YanıtlaSilDimi ne kadar çabuk geçti O.O
Sil