Harmony Clean Flat Responsive WordPress Blog Theme

Açlık Sancıları

20:45 Keiradaisy 3 Comments Category :


     Açlık Oyunlarının çarpık versiyonuna hazır mısınız? Açlık Oyunları'na doyamayanlar kitabı bir de Harvard Lanpoon'un elinden okuyun.
     Açıkçası kitabın ismi "Bir Kitap Nasıl Mahvedilir" de olabilirdi. Yine de yabancı yapım komedi filmlerini seviyorsanız kitap oldukça hoşunuza gidebilir. Daha çok okuyacak bir kitap bulamadığınızda ya da sıkıldığınızda okuyacağınız bir kitap. Konuyu bildiğimden midir nedir, kitabı bitirmek hayli uzun sürdü, sonunu da biliyorum zaten dedim... Ama ben böyle deyince genellikle tersi çıkıyor bu kitapta olduğu gibi. Sonu hiçte beklediğim gibi bitmedi. Çok değişik ve biraz da tuhaftı...Eğer bir puan vermem gerekirse 5 üzerinden 2.75 verebilirim.
     Karakterleri hemen kısaca anlatayım. Kapris -takma ismi kapri giydiğinden dolayı Kapri- biraz saf ama olayları kendi yararına çevirebilen ana karakterimiz.Yalak, Kapris'in yakışıklı av arkadaşı ve Yalak  şişman mı şişman, her tarafından hamur işi çıkan, burnunu ekmekle silen, obur mu obur tarçın kokulu fırıncının oğlu.Bunun yanında erzak dolabında uyuyup, boş bir kurabiye kutusuna sarılan Pren, Pren'in 20 kilodan ağır, havlayan, frizbi peşinde koşan kedisi Deve Dikeni, kendini kumardan alıkoyamayan Kütük, Sürekli Kapris'in kıyafetlerini unutan Cinnabon ve 1. Mıntıka'nın üniversiteli haracı Öz Nemesis'te karakterler arasında yerlerini alıyorlar.
     Toparlayacak olursak; hiç bir şeyin normal olmadığı bu kitabı okurken bol bol hamur işi yemeyi ihmal etmeyin. Hatta Malaktan rica edin, o size seve seve yapar.


   


Bir Açlık Oyunları Parodisi

Kazanmak bir ömür boyu şöhret ve zenginlik demek 
Kaybetmekse ölümle birlikte bir şöhret!
İşte açlık sancıları

Kapris Everdi kız kardeşinin yerine oyunlara katıldığında başına neler geleceğini bilmiyordu. Telepazarlama Mıntıkasının en kötü mahallesi Çatlaktaki yaşamından sonra arenada ölümüne savaşırken kameraların önünde canlı ve çekici olmalıydı. Fakat kurtuluşunun hayalperest Yalak ile açgözlü Malak arasında yapacağı seçime bağlı olduğunu düşünürken en sert çatışmaların savaş alanında değil savaş alanının ortasında kalan yüreğinde olduğunu anlayacaktı.

"Açlık Sancıları gerçekten hoşuma gitti."
Kapris Everdi

"Her otelde Kutsal Kitap yerine bir tane Açlık Sancıları olmalı."
Sheraton Hotel Memo

"Bu kitap bana keşke hiç vurulmasaydım dedirtiyor."
Abraham Lincoln

"Neden bilmiyorum ama bu kitap elimden kayıp duruyor."
Bir Hayalet

DEVAMI…


Açlık Oyunları Nedir? Nasıl Ortaya çıkmıştır?

       12. Mıntıka da diğer mıntıkalarla birlikte, Huzur Ülkesi'nin zengin ve güçlü insanlarının yaşadığı Kapital'e karşı bir zamanlar isyana yeltenmişti. İşler pek yolunda gitmemişti. Aslında dehşet vericiydi. Ne kadar dehşet verici? Şey, eskiden iki yüz mıntıka vardı. Dersimizi almıştık.
       Bu isyanın başarısızlıkla sonuçlandığını ve kontrolün onlarda olduğunu vs. vs. vs. kimse unutmasın diye her yıl, on iki mıntıkayı Açlık Oyunları adını verdikleri bir şeye katılmaya zorluyorlardı. Her mıntıka, onları bu büyük rekabette temsil etmek üzere biri kız, biri erkek iki çocuk seçiyordu. Bu iki çocuğa haraç adı veriliyordu.
       Açlık Oyunları'nın tam anlamıyla eğlenceli olduğu söylenemezdi. Aslında berbattılar. On iki mıntıka ve her mıntıkadan ikişer haraç olduğu için, toplamda en azından... yirmi haraç vardı. Hepsi vahşi hayatın ortasında, ücra bir yerde kurulan ve geriye tek bir haraç kalana kadar birbirlerini öldürmek zorunda oldukları bir arenaya atılırlardı. Ve olayın tamamı televizyonda yayınlanırdı. Pek çok insan, hızla ileri sarıp iyi kısımları izleyebilmek için yayını kaydederdi.
      İlk başta Açlık Oyunları o kadar da kötü değildi. Kapital  bütün haraçları bir araya toplayıp yaptıkları softball turnuvası, bayrak yarışı, engelli koşu ve bayrak kapmaca gibi hayli eğlenceli şeyleri yayına sokardı. Ana olay, kocaman bir sosisli sandviç yeme yarışmasıydı. Başlamadan önce  herkes iyice acıkmaya çalışırdı; Açlık Oyunları adı da buradan geliyordu.
       Ancak bir sene sonunda haraçlar o kadar rekabetçi oldular ki oyunlar vahşileşti. Şurada surata bir yumruk, burada kasığa bir tekme ve kısa süre içinde haraçlar birbirlerinin gırtlağına yapıştılar. Kapital de bu deliliğe bir son vermek yerine bunu teşvik etti. Sonuçta büyük ilgi çekiyordu. Bu yüzden kuralları değiştirdiler. Açlık Oyunları eğlenceli  saha oyunları ve rekabetçi yemek yeme olayı yerine, ölümüne bir kavgaya dönüştü. Bayrak kapmacaya hala izin vardı ama kimse oynayacak ruh halinde değildi.
                                                                                           Açlık Sancıları Sayfa 10




Bugün Kudurma Günü'ydü.

12. Mıntıka "Yaşamak İçin Korkunç Bir Yer" diğer ismiyle Pis Düzine 


Ailem için avlanıyordum çünkü babam artık bize bakamıyordu. Endişelenmeyin, nedeni tembel olması falan değil, ölü olmasıydı.

Aileme bakmam gerektiğini o zaman anladım. Süpermarkette yenilebilir orman meyvelerini ayırt etmeyi, bluz ütülemeyi, fıstık ezmeli, reçelli sandviçler yapmayı hızla öğrendim. Üçümüz benim sayemde hala hayattaydık.


"Hayır, sen hızlı düşün!" dedim ve onu bacağından bıçakladım. Bıçağı çekip çıkardı ve birlikte uzun uzun güldük.


Kalabalıktan bir kişi bile alkışlamıyordu.Ölüm sessizliği çökmüştü. Biri osurdu.


HADİ ORADAN KAPİTAL! yazılı bir amblemi çevreleyen altın bir halkası vardı. İğneye gözümü dikip baktım ve bir anlamı var mı acaba diye merak ettim.


Fırına attığım onca tüyü ve kürkü nasıl bir yaratığın döktüğünü kendi gözlerimle görmem gerekiyordu.



RELATED POSTS

3 yorum