Bıçak Sırtı - Michelle Hodkin || Kitap Yorumu
17:01 Keiradaisy 0 Comments Category : bıçak sırtı , gkk tur , Kitap , michelle hodkin , Pegasus , Yorum
Dikkat
sevgili okurlar ilk kitabı okumadıysanız bu yorum size spoiler verecektir.
Uyarmadı demeyin.
“Başka biri haline gelmek
mümkün müdür?”
Kendini
deli sanan ama öldürme gücüne sahip olduğu ortaya çıkan Maya Dyer geri döndü!
Noah’yı da beraberinde getirdi tabii ki.
İlk
kitapta enkaz altında kalan Maya hiçbir şey hatırlamıyordu. En yakın arkadaşı,
sevgilisi ve sevgilisinin kız kardeşi ise kurtarılamamıştı. Bir süre hafıza
kaybı ile uğraşan Maya, her yerde ölen arkadaşlarını görmeye başlamış, gün geçtikçe delirdiğini düşünmüştü.
Başka
bir şehre taşınmış, okulunu değiştirmiş ve Noah ile tanışmıştı. İyileştirme
gücü olan, onun sesini enkaz altında duyan Noah ile... Her şey yerli yerine oturunca babasının
avukatlığını yaptığı adamın katil olduğunu düşünmüşler, bunu durdurmaya
çalışmışlar ve Maya hayatını değiştirecek olan kararı vermişti. Kitabın sonunda
ise her şeyi itiraf etmek için polise gitmiş olan Maya, eski erkek arkadaşı
Jude ile karşılaşmıştı. Kolunda bir
saatle...
Olaylar
olaylar. İlk kitabı, ikinci kitap çıktıktan sonra okuduğum için çok şanslı
buluyorum kendimi. Yoksa ben meraktan çatlar, diğer kitap çıkana kadar da tüm
olayları unutmuş olurdum.
“Rhode Island’daki terk edilmiş
akıl hastanesinin çökmesine ve en yakın arkadaşın Rachel ile Jude’un kardeşi
Claire’in içeride sıkışmasına senin
sebep olduğunu söylemişsin. Jude’un sana cinsel tacizde bulunduğunu ve bu yüzden onu
öldürmek istediğini, seninse kurtulduğunu anlatmış, ardından da Jude’un da
polis merkezinde olduğundan söz etmişsin.”
Mara
yine nerede olduğunu bilmeden uyanıyor. Üstüne Jude’u gördükten sonra neler
olduğunu hatırlamıyor. Bu sefer uyandığı yer ise Lilian ve Alfred Rice
Psikiyatri Bölümü. Yani bir akıl hastanesinde.
Yani bu sefer uğraşacağı çok daha büyük sorunları var. Buradan
kurtulmalı, ailesinin yanına dönmeli ve onları Jude’dan korumalı. Müthiş bir
kitap sizi bekliyor anlayacağınız.
“Bazen en gizli sırlarını
yalnızca yabancılara söyleyebilirsin.”
Kitabın
konusunu böyle uzun uzun anlatabilsem keşke ama en ufak detayı bile önemli
buluyorum. Sadece şunu söyleyeyim bir sahnede polis merkezi görüntülerine
bakıyorlar ve Daniel orada bir şey diyor tabii ben şok. (Ne güzel anlattım
değil mi?)
Kitabın
kapağına bayıldım. İlk kitapla çok uyumlu buldum. Ve renkler! Belki bu aralar
duygusal olduğumdandır ama kapaktaki resim çok anlamlı geldi bana. Bakmak bile
hüzünlenmeme neden oluyor. Yazı stiline de çevirmenin yazımına da bayıldım.
Zaten kitabın konusu mükemmel. Çok fazla mükemmel diyorum ama gerçekten öyle.
Bu kadar abartıldığına değiyormuş.
Kitapta
bazen Mara’ya sinir oldum. Bazı hareketleri hoşuma gitmedi ama çabuk toparlanan
bir arkadaş olduğu için sıkıntım yok. Sinem’in de dediği bu seri şu anda benim
favorim! Hepimize bir Noah nasip olsun.
Amin.