Gezgin Kitap Kardeşliği ile Blog Turları #21 || Bir Artı Bir - Jojo Moyes || Yorum
Herkese merhaba! Yeni turumuz Pegasus Yayınlarından Bir Artı
Bir kitabı. İlk kez Jojo’nun kitabını okudum. Birkaç kişi Jojo’nun güzel
olmadığını söylemişti. Bunun yanında paylaştığım resmi görünce kuzenim arayıp bir güzel azarlamıştı beni. Kendisi Jojo hastasıdır ve bunu inat için
yaptığımı iddia etti (aaa yapar mıyım hiç). Hem bundan dolayı hem de kötü
yorumları takmamam gerektiğini öğrendiğimden beri kitaba önyargıyla başlamamaya
karar verdim. Sonuç: Beş üzerinden beş.
Ancak en
mutsuz çocuğun kadar mutlusundur.
Kitabın turunu nasıl aldığımızı da anlatayım hadi. Bizim kız
Sinem, fuar için İzmir’e gelince beraber fuara gittik işte. Ben istemedim de o
lütfen gidelim sensiz olmaz falan dedi, sürükledi beni, gittik fuara. Yoksa ben
yeminliyim kitap almayacağım diye (yalnız nasıl yalan atıyorum şu an). Gittik, direk Pegasus’a dadandık biz. Mesut Abi ile konuşalım diye kaç kere dolandık
orayı bilmiyorum. En sonunda amacımıza ulaştık. Uzun uzun konuştuk, gerçekten
çok samimi biri. Rosie Projesi’nden sonra bir tur daha yapmak istediğimizi
söyleyince kırmadı bizi ve Bir Artı Bir’i almış olduk.
“İnekler Kulübü’nün ilk kuralı. İnekler Kulübü diye bir şey
yoktur.”
Jess Thomas, kızı ve üvey oğluna bakmak için ve kendisini
terk edip giden bir kocası olduğundan dolayı temizlik işleriyle ilgileniyor.
Temizlik yaptığı evlerden birinde ise Ed yaşıyor. Hisse senedi ile ilgili bilgi
verdiğinden dolayı işi tehlikede olan, işini geçtim hayatı tehlikede olan bir
adam. Tabii bu dertleri arasında evini temizleyen kişilere karşı saygılı olma
konusunu unutup gidiyor ve kaba bir adam oluyor.
“Benim hayatımda bir artı bir olayına yer yok.”
Jess ise başı zaten bir sürü olayla dertteyken Ed’i takacak
durumda değil. Oğlu kabadayılardan dayak yerken, matematik dâhisi olan kızı
için yeterli parayı bulup onu özel okula yazdırmak zorunda. Yaşadığı şeylerin
(ve abisinin yaşadıklarının) başına gelmemesi için bunu yapmalı. Kaderin bir
cilvesi sonucu ise Jess, kızı Tanzie, oğlu Nicky, ciddi şekilde gaz çıkarma
problemi olan köpekleri Norman ve bunu neden yaptığını kavrayamayan Ed ile
beraber bir yolculuğa çıkıyorlar. Amaç matematik olimpiyatlarını kazanıp okula
yetecek parayı elde etmek. Sonuç: Güzel
mi güzel bir aşk romanı. Sadece aşk da değil sevgi, aile, huzur…
“İyi görünüyor değil mi?”
“Hayır. Biri onu eşek sudan gelinceye kadar dövmüş gibi görünüyor.”
Çok güzel harmanlanmış, film tadında bir kitap. Kendimi film
izliyormuş gibi hissettim, zamanın ne kadar çabuk geçtiğini anlamadım ve daha
ilk günden kendimi 350. sayfada buldum.
Kitap her karakterin düşüncelerinden anlatılıyor. Karakter geçişleri çok
iyi, başta kimin olduğu yazmasa bile anlayabilirsiniz kimin olduğunu. Kapağı da
çok şirin ve sade. Kesinlikle okumanızı
öneririm, sıcak ve sevgi yüklü bir kitaptı. Araba yolculuğuna çıkasım geldi.
Yanında artı bir Ed ile.
0 yorum