Kitap Yorumu: Serbest Düşüş || Leah Raeder
18:58 Keiradaisy 0 Comments Category : Aşk , genç , Kitap , kitap yorumu , leah raeder , novella dinamik , okumalık , serbest düşüş , Yorum
“On
sekiz yaşındaysanız, Güney Illinois yazında kızarmış turşu yemekten, annenizden
çaldığınız birayı içmekten ve kusana kadar lunaparktaki ahtapota binmekten
başka yapabileceğiniz hiçbir bok yoktur.”
Bazı kitaplara daha ilk cümle ile ısınırsınız. Serbest Düşüş öyle bir kitap işte. Argo kelimeleri
yerinde kullanıldığı, abartılmadığı kitapları daha çok seviyorum. Sonuçta bazen
kendimiz de dayanamayıp sövebiliyoruz. Yani kitap daha başından samimi geldi
bana. 18 yaşındaki bir kızın zihniyle yazılmış gibi. Zaten turunu almadan önce
de merak ettiğim, okumak istediğim bir kitaptı. İlk başta kitabın kapak resmi
beni çağırmıştı zaten. Ne muhteşem kapaktır o öyle. Yabancı versiyonu bu kadar
ilgi çekici değil bana göre. Bir de 2013
Goodreads Choice 'da en iyi çıkış yapan yazar adayı ödülüne sahip yazarımız
yeni öğrenmiş oldum ben de.
Kitaptaki ana karakterimiz Maise babası tarafından
terkedilmenin sorunları ile boğuşuyor. Bunu kendinden yaşça çok büyük kişilerle
yatmasının babasının suçu olduğunu dile getirirken fark ediyoruz. Biraz “Lolita”
havası da var ve bunu belli ediyor zaten. Aslında kitabın içeriğini çok fazla
bilmiyordum. Fazla olmasa da artı on sekize kaçan yerleri var. Her neyse Maise’in
annesiyle de arası pek iyi değil, kadın uyuşturucu satıcısı ve Maise bunu hiç
iyi bulmuyor. Kendini tek gecelik ilişkilere vermiş, kendinin çekici olduğunun
oldukça farkında olan ve bunu kullanan genç bir kızımız.
Bir gün en büyük korkularından biriyle savaşmayı seçiyor
Maise. Bu da lunaparkta hız trenine binmek. Yanına binen adam ise Maise’in hayatını değiştirecek olan
kişi. Konuşuyorlar, yatıyorlar ve korkan Maise kaçıp gidiyor. Oysa Evan’ın
istediği sadece tek gecelik bir ilişki olmaması...
“Her
gece ışıkları görüyorum. Tüm dünya mutlu olmanın sırrını bulmuş da kimse benimle
paylaşmıyormuş gibi geliyor.”
Tabii kaçıp gitse de daha sonra karşılacaklar. Daha
fazlasını söylemem çoookk büyük spoiler olur bu yüzden ufak bir ipucu
veriyorum; her genç kızın hayalini en azından bir kez kurduğu bir olay gerçek
oluyor. Büyü bir tabu meydana geliyor Maise’ın başına. Konu olarak “Genç Kızlar”
kitabına çok benzettim ben. Belki bu yüzden severek okudum kitabı. Maise bana
biraz fazla dışadönük gibi gelse de (tek gecelik ilişkiler pek bana göre değil)
kitabı büyük bir hızla okudum.
Kitabın betimlemeleri, dili çok iyi. Çevirinin önemi de
büuül biliyorsunuz. Tek sıkıntı bazen şimdiki zaman ekleri kullanmışlar o beni
biraz rahatsız etti. “Geldim, gittim, atladım.” tarzı pek hoşuma gitmiyor ama
nadir kullanılmıştı. Kitabın puntosu güzel, okunaklı, yazılar çok büyük değil.
Tekrar söyleyeyim kapağa bayıldımmmmm. Çok güzel fotoğraflar çekmeme vesile
oldu.
Bunun dışında pek fazla söyleyebileceğim bir şey yok çünkü
fazla detaya girmek istemiyorum sevgili okuyucular. Kitabı öneriyorum. Okuyun
canlarım.